Gördüğünü görmek

İç Dünyamızı Derinlemesine Görmek

Rainer Maria Rilke’nin muhteşem kitabı ‘Malte Laurids Brigge’nin Notları’nda, “Görmeyi öğreniyorum. Bilmiyorum neden, her şey içimde daha derinlere işliyor, her zamankinden daha derinlere. Bir iç dünyam varmış da bilmezmişim. Her şey şimdi oraya gidiyor. Orada neler olup bittiğini bilmiyorum” ifadeleriyle iç dünyamıza bir yolculuk yapıyoruz.

Hayatımızda göremediğimiz şeyler, bir gün beklenmedik bir anda karşımıza çıktığında gerçekten ne kadar keskin göremediğimizi farkediyoruz. Yanı başımızdan geçen olayları, önümüzde cereyan edenleri fark ettiğimizde ancak o zaman onları “görünür” hale getirebiliyoruz. Bu durumda, aslında ne kadar da yarı kör bir halde yaşamışız farkına varıyoruz! İşte o zaman anlıyoruz, insan olarak eksikliklerimizi, çevremizde olup bitenleri ne kadar kısıtlı bir bakışla ele aldığımızı.

Bir adam, “Sana kendimi fark ettirmek için yıllarca ne yapmadım ki, hatta bir bakış dahi atmadın!” derken, kadın içinden “Ben bakmayı yeni öğreniyorum!” diye geçiriyordur belki de. Gözlerimizi sathiyata indirgeyen, dümdüz bir bakış açısıyla yetinmemize sebep olan hayat, gerçek derinlikleri ve anlamları arayarak bakabildiğimizde ancak karşımıza çıkıyor. İnsan, yüzeysel bakışlardan ve derinlikten yoksun olanlara gerçek hikayesini anlatmaz. Görmek dediğimiz şey aslında, her bir detayın, duygunun, düşüncenin, izin ve görüntünün hafızamızda birikmesiyle oluşur.

Van Gogh’un eserlerine baktığımızda, ‘Yıldızlı Gece’ veya ‘Buğday Tarlası ve Kargalar’ tablolarını hayal edelim. Eğer gölgeleri, ara tonları ve renk karışımlarını alırsak, şeklen bir gece manzarası veya bir tarla kalabilir ancak Van Gogh’un bakış açısını ve duygularını görebilir miyiz o tablolarda? Gördüğümüz şeylerin bir derinliği, bir ruhu ve bir hikayesi olduğunu unutmamamız gerekir. Aksi halde, şeyleri görebiliriz ancak onları oluşturan hikayeyi kaçırırız.

İnsanlar bazen çok fazla şey bekler benden diye düşünürüz. Evet, belki de bakmayı bilmeyene ne yapabiliriz ki? İşte Rilke’nin ‘Malte Laurids Brigge’nin Notları’ndan bir alıntıyla devam edelim: “Hayır, hayır, dünyada hiçbir şey tasarlanamaz, en küçüğünden bile olsa. Her şey, önceden kestirilmesi imkansız, pek çok, ama bir defalık ayrıntılardan meydana gelmiştir. Gözünün önüne getirirken insan, bunları görmeden geçer ve çabukluk içinde atladığını fark etmez bile.”

Her şeyi tam manasıyla görememizin en büyük engeli, görmek zannıdır. Gözlerimizi sadece hayal gücümüze yükleriz ve bu da bizi gerçeklerden uzaklaştırır. Görmek için sadece fiziksel gözlere değil, manevi gözlerimize ihtiyaç duyarız.

Meczup, “Bil ki hakikat aşikâr şu alemde, kim ki ben gördüm der, zinhar göremez!” derken, gerçekten de görmek için öncelikle kendi zihnimize ve kalbimize bakmamız gerektiğini hatırlatıyor.

Related Posts

Borsa güne yatay başladı (12 Ağustos 2025)

Dün alış ağırlıklı bir seyir izleyen Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, günü yüzde 0,60 değer kazanarak 11.038,32 puandan tamamlamıştı. Açılışta BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 3,50 puan ve yüzde 0,03 artışla 11.041,82 puana çıktı. Bankacılık …

Merkez Bankası açıkladı: Cari açık haziranda beklentiyi aştı!

Son Dakika… Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) haziran ayına ilişkin ödemeler dengesi verilerini yayımladı. Buna göre cari açık ekonomistlerin beklentilerini aşarak 2 milyar dolar oldu.

Dev firma iflasın eşiğine geldi

Türkiye’nin köklü firmaları bir bir konkordato ilan ederken son başvuru da 2013’te Gaziantep’te kurulan Konil Kağıt oldu. Yıllık yaklaşık 30 bin tonluk üretim yapan geri dönüşüm devi, girdiği mali darboğaz nedeniyle Gaziantep 1. Asliye Ticaret …

IMF Türkiye’yi uyardı: Dış borç yüksek kamu harcamalarını kontrol edin!

Ekonomik kriz Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) yayımladığı raporda da yer aldı. IMF’in 2024 rakamlarını baz alarak hazırladığı dünyanın 30 büyük ekonomisine ilişkin “Küresel Ekonomi: Kalıcı Belirsizlik Ortamında Zayıf direnç” adlı raporunda Türkiye …

25 yıl çalışanın alacağı kıdem tazminatı ve ikramiye şaşırttı: SGK uzmanından reform çağrısı

SGK Uzmanı Özgür Erdursun, mevcut kıdem tazminatı ve emekli ikramiyesi rakamlarının günümüz yaşam maliyetleri karşısında yetersiz kaldığını belirterek, çalışanların toplu ödeme hakkını güçlendirecek kapsamlı bir reform yapılması gerektiğini vurguladı.

Bolu’da EkmeK Fırını Yandı

Göynük’te bir ekmek fırınında çıkan yangın sonrası fırın tamamen yanarak kullanılamaz hale geldi.