“`html
İran’ın Nükleer Gelişmeleri: Kazma Dağına Dikkat!
Son günlerde dünya genelinde Orta Doğu’daki olaylar büyük bir ilgiyle takip ediliyor. İsrail ile İran arasındaki çatışmalar, ABD’nin İsfahan, Natanz ve Fordo’daki nükleer tesisleri bombalamasıyla yeni bir boyut kazandı.
ABD Başkanı Donald Trump, gerçekleştirilen hava saldırılarından sonra B-2 uçaklarıyla atılan GBU-57A/B MOP bombalarının İran’ın nükleer potansiyelini etkisiz hale getirdiğini iddia etti.
Bununla birlikte, Pentagon’un tarafında sızdırılan bir raporda, yapılan bombalamaların İran’ın nükleer tesislerinin ana unsurlarını yok etmediği, sadece faaliyetlerini birkaç ay süreyle ertelediği belirtildi.
Raporda ayrıca, İran’ın zenginleştirilmiş uranyum stoğunun yok edilmediği ve santrifüj sistemlerinin büyük ölçüde sağlam kaldığı ifade edildi.
Hafta sonu yayımlanan başka haberlerde, Amerikan saldırıları öncesinde İran’ın Fordo tesisinde kaydedilen kamyon hareketliliğine dikkat çekilmişti. Ayrıca, 400 kilogram zenginleştirilmiş uranyumun nereye taşındığı da merak konusu oldu.

Natanz tesisinin 2023’ten bir fotoğrafı
Tüm bu gelişmeler, uluslararası kamuoyunun İran’ın nükleer tesislerine yeniden odaklanmasına yol açtı. İngiliz The Telegraph gazetesi, nadiren duyduğumuz Kazma Dağı’nı manşetine taşıdı.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Direktörü Rafael Grossi’nin, İranlı yetkililere Kazma Dağı’nın altında ne olup bittiğini sorduğunda, aldığı yanıt “Sizi hiç ilgilendirmez” oldu. Bu durumun, ABD’nin saldırılarından sonra daha fazla önem kazandığı ifade edildi.
Haberde, İsrail ordusunun çeşitli görevlerinde bulunmuş ve İran’ın nükleer programı hakkında bilgi sahibi olan Sima Shine’ın görüşlerine de yer verildi. Shine, ABD saldırısından önce 16 kamyonun Fordo’nun önünde toplanarak zenginleştirilmiş uranyumu başka bir bölgeye taşıdığını belirtti.
KAZMA DAĞI’NIN STRATEJİK ÖNEMİ
Bu bağlamda, Kazma Dağı’nın uranyum saklamak için uygun bir yer olduğuna dikkat çekildi. Kazma Dağı, İsfahan eyaletinin merkezinde, Fordo’nun 145 km güneyinde, Natanz’ın birkaç dakika yakınında konumlanıyor ve Farsça adıyla Kuh-e Kolang Gaz La olarak biliniyor. Halen inşaat aşamasında olan bu tesisin son dört yılda güçlendirildiği ve genişletildiği vurgulandı.

UAEA Genel Direktörü Grossi
Grossi, geçtiğimiz nisan ayında yaptığı açıklamada Kazma Dağı’nın önemli faaliyetlere ev sahipliği yaptığını belirtti. Ancak İranlı yetkililerin bu konuda bilgi vermediğini aktardı.
Yaşananlar sonrası Grossi, UAEA müfettişlerinin İran’ın nükleer tesislerini ziyaret etmesine izin verilmesi gerektiğini ve zenginleştirilmiş uranyum stoğunun izlenmesi gerektiğini dile getirdi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da İran’ın gizlice uranyum zenginleştirmeye çalıştığı riskinin arttığını ifade etti.

Natanz’da bulunan uranyum zenginleştirme santrifüjleri (Fotoğraf 2023’ten)
İRAN’IN GELECEK PLANI: KAZMA DAĞI
Uzmanlar, İran’ın Kazma Dağı tesisinde zenginleştirilmiş uranyum üretimini artırma hedefinde olduğunu öne sürüyor. Financial Times’a konuşan analist Ben Taleblu, “Burada soru, İran’ın bölünebilir malzemeyi Kazma Dağı’nda veya başka bir bilinmeyen tesiste saklayıp saklamadığıdır,” dedi.
ABD saldırılarının ardından, Kazma Dağı’nın İran’ın ikinci bir planı olabileceği düşünülmektedir. Uydu görüntüleri, bu tesisin son yıllarda genişlediğini ve güvenliğinin arttığını gösteriyor.
Fordo, gizli olarak inşa edilmiş ve 2009 yılında Batılı istihbarat kurumları tarafından kamuoyuna duyurulmuştu. Bu keşif, İran’a uygulanan yaptırımları artırmış ve 2015’deki anlaşma ile Fordo’nun bir araştırma merkezine dönüştürülmesi ve uranyum zenginleştirme faaliyetlerinin 15 yıl süreyle askıya alınması talep edilmiştir. Ancak, ABD 2018’de bu anlaşmadan çekilince İran, Fordo’da zenginleştirme çalışmalarına yeniden hız verdi.
KAZMA DAĞI’NIN STRATEJİK AVANTAJLARI
Kazma Dağı, Fordo’nun potansiyeline rakip olarak değerlendirilmekte. Fordo’daki tesisin altında iki tünel girişi bulunurken, Kazma Dağı’nda en az dört giriş yer alıyor. Uzmanlar, Kazma Dağı’nın derinliğinin 100 metreden fazla olabileceğini, bu durumun ABD’nin sığınak delici bombalarına karşı daha dayanıklı hale getirdiğini ifade ediyor.

The Telegraph’a göre Natanz tesisi ile Kazma Dağı’nın arası sadece birkaç dakika (Uydu görseli: Planet Labs)
KAZMA DAĞI’NIN YÜKSEKLİĞİ VE KORUNAKLILIĞI
Kazma Dağı’nın deniz seviyesinden yüksekliği 1.608 metre; bu da Fordo’nun bulunduğu bölgeden daha yüksektir. Bu yüksekliğin, Kazma Dağı’nı daha korunaklı bir hale getirdiği ve daha geniş bir tesis inşa edilmesine olanak tanıdığı düşünülmektedir.
Analistler, Kazma Dağı’nın derinliğinin, içinde depolanan uranyum için sığınak delici bombalara karşı dirençli olduğu anlamına geldiğini belirtmektedir. Kazma Dağı’nın altı, sığınak delici bombaların etkisiz hale getirebileceği derinlikten fazladır.

HİZBULLAH’A YÖNELİK SALDIRILAR IRAN İÇİN BİR DERS Mİ?
Demokrasilerin Savunulması Vakfı’ndan Reuel Marc Gerecht, Kazma Dağı’nın, İran rejiminin en büyük bombalara karşı bile dayanıklı kalmasını sağlayacak bir nükleer tesis amacı güttüğünü belirtti. Gerecht, tünellerin ve güvenlik önlemlerinin eklenmesinin, komando operasyonlarını zorlaştıracağını ifade etti.

UAEA müfettişlerinin 2014’teki ziyaretinden bir kare
İstihbarat raporları, İran’ın nükleer programını ülke çapında yayma çabalarının sürdüğünü, olası saldırılara karşı ayakta kalma hedefinde olduğunu göstermektedir. İran son yıllarda 6.000 kadar gelişmiş santrifüjü çeşitli tesislere yaymış durumda, bazıları ise müfettişlere kapalı.
Bilim ve Uluslararası Güvenlik Enstitüsü, Kazma Dağı’ndaki yeni bir tünel kompleksine gizlice santrifüj yerleştirilmiş olabileceğini öne sürmektedir. Öte yandan, İran’ın dini lideri Ayetullah Hamaney’in danışmanlarından Ali Şemkani, yaptığı açıklamada “Tüm tesislerimiz yok olsa bile, zenginleştirilmiş malzemeyi ve bu alandaki bilgimizi koruyacağız” diyerek nükleer programlarını sürdüreceklerini vurgulamıştır.
“`