Tanrıkulu: Tarım politikaları hükümetin tercihlerinden bağımsız değil

DİYARBAKIR – CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Tarım ve Orman Bakanlığı bütçe görüşmelerinde konuştu. Tanrıkulu, “Ülkenin tarım politikaları siyasal iktidarın siyasal tercihlerinden bağımsız değildir. Yani sonuçta oluşturulan tarım politikaları, bir siyasal tercihin sonucudur. Adalet ve Kalkınma Partisi İktidarının da bu siyasal tercihlerini çiftçiden ve emekçiden yana kullanmadığını biliyoruz. Yine bu tarım politikalarında üretilen teşvik politikalarının uluslararası tekellerin tercihine göre şekillendiğini de aşağı yukarı tahmin ediyoruz” dedi.

‘AK PARTİ DEVLET POLİTİKASINI SÜRDÜRDÜ’

“Vekili olduğum Diyarbakır ve Diyarbakır’ın temsil ettiği kimlik, temsil ettiği coğrafya bakımından da öteden beri izlenen bir devlet politikası var” diyen Tanrıkulu, “Bölge enerji kaynaklarının, su kaynaklarının önemli merkezi. Aynı zamanda büyük tarım alanlarına sahip. Diyarbakır, Batman, Şanlıurfa, Şırnak ve bütün o bölge hem ürün çeşitliliği bakımından öyle hem de tercihler bakımından öyle. Adalet ve Kalkınma Partisi sonuçta bu su kaynaklarının enerjiye dönüşmesi konusunda devraldığı devlet politikalarını sürdürdü. İstihdama dönük, orada yerleşik insana ve refaha dönüşmesi noktasındaki politikalar konusunda devraldığı devlet politikasını sürdürdü. Neden bunu söylüyorum? Karakaya Barajı var, Atatürk Barajı var, Silvan Barajı var, Hasankeyf Barajı var yani ekolojik bakımdan birçok eleştiri yapabiliriz, eleştiriyoruz da. Ama aynı zamanda bunların sulamaya, tarıma ve ürün çeşitliliğine dönük alanları var. Bu tercihlerden devraldığı politikalar bakımından Adalet ve Kalkınma Partisi aynı politikaların sürdürücüsü oldu. Sonuçta enerji ile ilgili olarak bütün yatırımlar tamamlanmaya yakın aşamaya geldi ama istihdama, refaha, kalkınmaya dönük olan ayakları ise tamamen yok sayıldı” diye konuştu.

‘BARAJ ÇÜRÜMEYE TERK EDİLDİ’

Diyarbakır’daki kurumlardan da bilgi alıp geldiğini belirten Tanrıkulu, Kralkızı Barajı’nın çürümeye terk edildiğini şöyle ifade etti: “Kralkızı Dicle Barajı Sulama Kanalı, 2212 km’lik ana sulama kanalları 20 yıl önce yapılmış, tek bir damla su geçmemiş geçen yıla kadar, tek bir damla! Şimdi yeniden onarılıyor ve şu ana kadar sadece 26 bin hektarlık alan sulamaya açılmış bakın 20 yıl önce yapılan ve tamamen çürümeye terk edilen alanlardan bahsediyorum. Batman Sol Sahil Sulama Projesi, ki bu Batman olmasına rağmen Bismil ile ilgilidir ve büyük bir alanı kapsamaktadır. Bununla ilgili olarak ta sulama kanalları açısından yapılan bir şey yok.”

‘ÇÖZÜLEMEYEN KÜRT MESELESİ’

Bunun yatırımın planlanması ya da bütçe kaynakları ile alakalıdır olmadığını söyleyen Tanrıkulu, “Ben bunu bir siyasetçi olarak şöyle okurum: Tercih olarak. Yani bu sonuçta bir siyasal tercihtir, oraya aktarılması gereken kaynaklar, bölgeye aktarılmamıştır başka yerlere aktarılmıştır. Nitekim bu konuda yani böyle gayriresmi bildiğimiz bilgiler de var. Bu bir siyasal tercihtir! Bu tercihin nedeni de, bir kez daha ifade ediyorum, Türkiye’nin çözülmeyen Kürt meselesidir. Burada bilgiler var, ben birazdan sizin bürokratlarınıza bunlara ileteceğim, bana gelen bilgi notlarını. Özellikle fıstık, badem konusunda da gelen önemli bilgi notları var onları söyleyeceğim” ifadesini kullandı

‘POLİTİKANIZ ÇİFTÇİDEN YANA DEĞİL’

Bölgeden mevsimlik işçi meselesi ile DEDAŞ’ın enerjide su kullanımı meselesinde bir işkenceye dönüşen uygulamasına da değinen Tanrıkulu, TMO’nun alım ve depolama politikası hakkında da konuştu. “İnsanlarla alay edildi” diyen Tanrıkulu, “Ben de Diyarbakır Milletvekili olarak bunlara tanıklık ettim ve duyurmaya çalıştım. Bu politikanız sonuçta çiftçiden yana, yoksuldan yana, Türkiye’nin ve dünyanın geldiği yerden yana bir politika değil. Bunun zararlarını ileride hep beraber çekeceğiz. Umarım tercihleriniz daha fazla Türkiye’nin temel toplumsal meselelerini çözmeden yana ve çiftçiden yana olur” diye konuştu. (DUVAR)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir